OKB NEDİR?
Anksiyete grubuna giren obsesif kompulsif bozukluk, kişinin tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüyle işlevselliğini, sosyal ve özel hayatını kısıtlayan bir rahatsızlıktır. OKB’ den rahatsızlık duyan kişiler, kontrol edemedikleri ve stres kaynağı olan düşünce, korku ya da görüntülerden şikayet ederler. Bu, hastalığın obsesyon/saplantı kısmıdır. Bu düşüncelerin yarattığı stresi yok etmek amacıyla düşünceleri eyleme dökme ihtiyacı da kompulsiyonları/zorlantıyı ortaya çıkarır.
A) OBSESYON BELİRTİLERİ
1- Mikrop ve pislik bulaşmasından,
2- Kendine ya da başkasına zarar vermekten,
3- Hata yapmaktan,
4- Rezil olmak ve utanç verici davranmaktan,
5- Günahkar olmaktan korkma
6- Düzen ve simetri ihtiyacı
7- Aşırı kuşku ve güven ihtiyacı
B) KOMPÜLSİYON BELİRTİLERİ
1- Tekrar tekrar el, yüz yıkama, duş alma
2- Fiziksel teması reddetme
3- Kilit, ütü gibi şeyleri sürekli kontrol etme
4- İşleri hep belli bir biçimde düzenleme/ yapma
5- Belirli bir sıraya göre yemek yeme
6- Sürekli ibadet etme
7- Belirli kelimeleri, duaları sürekli tekrar etme
DSM 5 GÖRE OKB
A- Takıntıların (obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birlikte varlığı:
Takıntılar (obsesyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kimi zaman zorla veya istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler.
2- Kişi, bu düşüncelere, itkilere veya imgelere aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüksüzleştirme (bir zorlantıyı yerine getirerek) girişimlerinde bulunur.
Zorlantılar (kompulsiyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (örn. el yıkama, düzenleme, denetleyip durma) ya da zihinsel eylemler (örn. dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme).
2- Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler yaşanan kaygı ve sıkıntıdan korunma ya da bunları azaltma ya da korkulan bir olay ya da durumdan sakınma amacı ile yapılır, ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler, yüksüzleştireceği ya da korunulacağı tasarlanan durumlarla gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da aşırı bir düzeydedir.
B- Takıntılar ya da zorlantılar kişinin zamanını alır (örn. günde bir saatten çok zamanını alır) ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
C- Takıntı-zorlantı belirtileri, bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojisi ile ilgili etkilerine bağlanamaz.
D- Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileri ile daha iyi açıklanamaz.
En sık görülen obsesyon tipi bulaşma obsesyonu (%32) iken bunu saldırganlık (16), dinsel obsesyonlar (%6), bedensel obsesyonlar(%6), cinsel obsesyonlar (%5) ve diğer obsesyon tipleri izler.
En sık görülen kompulsiyon tipi ise kontrol (%28) kompulsiyonudur. Bunu yıkama temizleme (%26), zihinsel tekrarlamalar (%11), tekrarlama (%11) ve diğer kompulsiyon tipleri izler.
Tedavi ve Çözüm Süreci
Obsesif kompülsif bozukluk (OKB), genellikle çocuklukta takıntılı bir bakıcı ile yaşamak ve onunla aşırı özdeşim kurmak, beden-benlik algısının çarpık olması (preödipal sebep) veya bazı ödipal nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu kişiler, özellikle banyo ve yatak odası gibi cinsel organların açığa çıktığı yerleri sürekli temizleyebilirler. Bu temizlik davranışı, kişinin bilinçdışında bu alanları cinsel organlarla eşleştirmesinden kaynaklanır. Yani kişi, banyoyu zihninde, bedeninden bir uzuv olarak algılama eğiliminde olabilir ve kapı kolları, cep telefonları, kumandalar gibi cinsel organlara benzeyen nesneleri temizleme eğiliminde olabilir. Burada olan tamamen bilinçdışıdır.
Terapide, kişinin beden algısını düzeltmek ve çevresiyle kendisini ayırt edebilmesi için çalışmalar yapılır. Hastaya, belirli uzuvların kime ait olduğunu sormak, beden algısını anlamak için kullanılan bir yöntemdir. Eğer hastanın cevabı şaşkınlık içeriyorsa, organın kendisine ait olmadığını hissediyor olabilir. Bu durumda, ayrıştırma egzersizleri verilir. Örneğin, “Bu benim elim, annem başka biri, ben başka biriyim” şeklinde oto telkinler kullanılarak beden algısı düzeltilmeye çalışılır.
Benzer şekilde, ev ile kendi bedenini bilinçdışında aynı zanneden kişilere de ayrıştırma oto telkinleri verilerek, “Ev başka bir şey, ben başka biriyim” şeklinde düşünmeleri sağlanır. Terapide, danışan, bedensel uzuvları ile banyoyu ilişkilendirmemesi gerektiğini öğrenir. Benlik sınırları keskinleştikten sonra, danışanın hissettiği duygular ele alınır.
OKB’nin tedavisinde, takıntıları değil, bu takıntıların altında yatan duyguları ele almak gereklidir. Bu şekilde, danışan takıntıya ihtiyaç duymayacak ve takıntılar azalacaktır. Örneğin, banyoyu temizlemediğinde hangi duyguları hissediyor? Günde iki kere duş almadığında hangi duyguları hissediyor? OKB sini hangi davranışla ortaya koyuyor? O davranışı bir gün yapmazsa neler hissediyor? Terapide, danışanların takıntılarına değil, alttaki duygulara odaklanılır. Örneğin, günde on defa elini yıkamadan duramıyorsa, elini yıkamadan önce yarım saat bekleyip gelen duyguları isimlendirebilir. Sonra isterse yine elini yıkayabilir. Burada önemli olan hangi duygudan dolayı o davranışı takıntı haline getirdiğini bulmak. Diyelim ki altında, kirlilik duygusu veya değersizlik duygusu var. O halde kişinin yapması gereken şey, ilk olarak, bu duygu kime ait bunu bulup ayrıştırma yapmak. Ayrıştırma ile ilgili videomu Youtube kanalımdan izleyebilirsiniz.