
Çift Terapisi
Günümüzde ister kadın ister erkek olsun kişinin karşı taraftan bekledikleri giderek artmaktadır. Artan kisisel beklentiler, cinsel arzular ve sürekli mutlu olmayı istemek çiftleri terapiye yönlendiren temel sorunlardır.
Günümüzde ister kadın ister erkek olsun kişinin karşı taraftan bekledikleri giderek artmaktadır. Artan kisisel beklentiler, cinsel arzular ve sürekli mutlu olmayı istemek çiftleri terapiye yönlendiren temel sorunlardır.
Çift terapisindeki temel hedef, çiftlerin birbirleriyle olan ilişkilerini güçlendirmek ve kendilerini geliştirme konusunda destek olmaktır.
Hiçbir ilişki tek taraflı değildir, partnerimde ne kadar sorun varsa bende de o kadar sorun vardır demektir. Ancak çoğunlukla çiftler, terapiye ötekini suçlamak ve sorumluluğu karşı tarafa yüklemek için gelirler. Temel hedef, her iki tarafin da ilişkideki sorunlara kendi katkısının ne olduguna odaklanmasıdır. Taraflar kendi bozukluklarının ilişkideki yansımalarına odaklandikça çift terapisini bireysel terapi desteklemelidir.
Çift terapisi sürecinde ilk olarak sağlıklı iletişim kurma becerileri üzerine odaklanılır, bu tarafların duygularını anlamayı ve notr bir sekilde ifade etmeyi kapsar. Olumsuz duyguları konuşmak ve bunu notr bir şekilde ifade etmek çift terapisinin içindedir.
Çift terapisindeki hedef çiftleri birlikte tutmak değildir. Çiftler, ilişkiye devam edebilir ya da ayrılabilir. Terapi başlarında özellikle, çiftler deneyimledikleri sorunlardan karşıdakini sorumlu tutsalar da asıl sebep her iki tarafın da çocukluk çağı travmalarını ya da eksik kalan meselelerini bir ötekine yansıtarak tedavi etmeye çalışmasıdır. Çift terapisinde yapılan, çiftlerin güncel sorunları ile çocukluk çağı deneyimleri arasındaki ilişkiyi açığa çıkarmaktır.
Çiftler bazen terapiden ne beklediğini bilmeyebilirler, terapist olarak bunu görmekve yorumlamak önemlidir.
Baslangıçta haftada bir ya da iki seans ile başlanabilir. Seanslarda her taraf, kendi gündemini berliler ve bu gündemlerin taraflar üzeirndeki etkisi incelenebilir.
Genelde taraflar sürekli konuşmak, söz kesmek, ötekinin kendini ifade etmesine izin vermemek, duygu yükleyerek konuşmak gibi terapiyi bozan davranışlarda bulunabilirler. Bu anlamda, süreç içinde seansta çeşitli pratiklerle birlikte bir yandan da psikoegitim verilir.
Bir kac seans sonra çift terapisinin yanında bireysel terapi gerekir. Haftada bir çift, bir kadın ve bir erkek ile bireysel terapi genel olarak tercih edilir. Eğer çiftlerden biri terapiyi bırakırsa kalan partnerle bireysel terapi süreci devam edebilir. Süreç içinde çift terapisi seans sıklığı azalır ve terapi bireysel terapiye döner. Çünkü çiftlerin yaşadığı sorunlar tarafların bireysel sorunlaırnı birbirine yansıtmasından başka birşey değildir.
Bazen çiftlerden biri diğerine ebveynlik yapar. Böyle bir durumda anne-çocuk ya da baba-çocuk olarak ilişkiye devam ederler. Bazen çiftler birbirlerine ebeveynlik yaparlar. Bazen ise iki taraf da çocuk rolüne geçer ve bu rollerde ilişkiyi devam ettirirler. Bu durumda çiftin cinselliği giderek bozulur.
Bazı ilişkilerde çiftler birbirlerini hiç eleştirmezler, hep ‘’iyi’’de tutmak isterler. Bu, gerçekçi değildir. Sağlıklı ilişki çatışma çıkmayan ilişki değildir. Eğer çiftler arasında hiç çatışma çıkmıyorsa bu problemli birşeydir.
Gerçek ve sağlıklı olan tarafların birbirinin hem olumlu hem olumsuz yönlerini görebilmesi ve nötr bir şekilde ifade edebilmesidir. Kişi, partneri onun istediği gibi düşünsün, konuşsun, hareket etsin isteyebilir. Bu, bir bozukluktur. Sağlıklı olan, zaman zaman birbirine uyumlanmak ve zaman zaman da aynı fikirde/duyguda olmamaya tahammül edebilmektir.
Çift Terapisi hakkında sıkça sorulan sorular: