Okuma Süresi: 6 dakika

Kurban-Zorba-Kurtarıcı Üçgeni nedir?

 Kurban-Zorba-Kurtarıcı Üçgeni, sosyal dinamikler ve ilişkilerde sıkça gözlemlenen bir modeldir. Üçgen, üç temel rolü içerir: 

  1. Kurban: Bu roldeki kişi, zayıf veya mağdur konumundadır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz ve genellikle yardıma muhtaçtır. Ancak gerçekten zor durumda olan birisi çözüm arar, kurban olmak çözümü başkasının getirmesini beklemektir. Ki o da, vaktinde zamanında ihtiyaç duyulduğu kadar gelmeyebilir. Gelse de kişi sabote edebilir çünkü derindeki ihtiyacı kurban olarak kalmaktır.  
  2. Zorba: Zorba rolündeki kişi, güçlü, kontrolcü ve baskıcıdır. Kurbanı manipüle eder, onun üzerinde hakimiyet kurar ve onun zayıf konumunu sömürür. Kurbanı destekliyor gibi görünür ancak ona zorbalık yapar. Örneğin, sağlığına dikkat etmeyen bir yakınına sürekli bu konuda uyarılar yapar, eleştirilerde bulunur sonra da onun iyiliği için yaptığını söyler.  
  3. Kurtarıcı: Kurtarıcı rolündeki kişi ise genellikle kurbanın yardımına koşar. Onu kurtarmaya çalışır, korur ve destekler. Kurtarıcılar, kurbanın problemlerini çözmeye çalışırken genellikle zorbalara karşı çıkarlar. Bazen de kurban kurtarılmak istemediği halde kurtarmaya çalıştığı için bir süre sonra öfkelenip zorbaya dönüşebilirler. Aslında kurtarıcının burada kurtarmak istediği kurban rolündeki tanıdığı değil, kendi çocukluk hikayesindeki birinin temsilidir.  

Bu üç rol arasındaki ilişkide ortak nokta üçünün de aslında kurban olmasıdır. Çünkü, kurban, zorba ve kurtarıcı rolleri arasında bir dönüşüm yaşanabilir. Örneğin, bir kişi zaman zaman kurban rolünde olabilirken, başka zamanlarda kurtarıcı veya zorba rolünde de olabilir. Hayatının bir alanında kurban olan biri, başka bir alanda başka birinin kurtarıcısı ya da zorbası olabilir. Üç rol de, kişinin derinde kendi kurtarılmayı bekleyen travmalarından kaçıştır. Kişi hangi rolde olursa olsun şunu düşünmelidir: Çocukluğunda bir kurban, bir kurtarıcı bir de mağdur vardır. Zaman zaman mağdur, zaman zaman zorba zaman zaman kurtarıcı rolüne girerek çocukluk hikayesindeki bir şeyleri tekrar ediyordur.  

Kurban-Zorba-Kurtarıcı Üçgeninde Hangisi Olduğumu nasıl anlarım? 

Kurban-Zorba-Kurtarıcı Üçgenindeki rolünüzü anlamak için aşağıdaki ipuçlarına dikkat edebilirsiniz:

Kurban Rolü:

  • Kendinizi sürekli olarak diğer insanların etkisi altında hissediyor musunuz? 
  • Yaşadığınız sorunların sebebini, ekonomi, dış güçler, kötü arkadaşlar, kötü şans, dünyanın kötü gidişatı, insanların yozlaşması (torpil, adam kayırma vs.) olarak görüyor musunuz? 
  • Sorunlarınız karşısında çaresiz hissediyor musunuz? 
  • Sorunlarınızı çözmek konusunda yardımın her zaman dışarıdan geleceğini mi düşünüyorsunuz? 
  • Başınıza gelenlerin kötü şans, kötü kader olduğunu düşündüğünüz oluyor mu? 
  • Başınıza gelenler için başkalarını suçluyor musunuz? 
  • Sık sık başkalarının sizin için kararlar aldığını mı düşünüyorsunuz? 

Yanıtınız evet ise, kurban rolünde olabilirsiniz. 

Zorba Rolü:

  • Diğer insanları kontrol etmeye veya manipüle etmeye çalışıyor musunuz? 
  • Başkalarını eleştirmeye, kontrol etmeye, sürekli öneri ve yönlendirmede bulunmaya veya onları aşağılamaya eğilimli misiniz?  
  • Çevrenizdekilere onların iyiliği için istemediği halde “yardım etmeye” “vaaz vermeye” çalışıyor musunuz?  

Eğer öyleyse, zorba rolünde olabilirsiniz. 

Kurtarıcı Rolü:

  • Diğer insanların sorunlarını çözmek için sürekli olarak müdahale ediyor musunuz? 
  • Başkalarının hayatlarını kurtarmak veya düzeltmek için çaba harcıyor musunuz? 
  • Kendi ihtiyaçlarınızı ihmal edip, başkalarınınkileri önce mi alıyorsunuz?  
  • Çevrenizdekilerin, kendi kendine halledebileceği meselelerde bile çok sık kafa yorduğunuz oluyor mu?  
  • İnsanlarla ilişki kurma biçiminiz sürekli onlara (zaman, emek, para, tavsiye vb.) vermek mi?  
  • Genellikle insanlar sizin aşırı yardımsever olarak mı tanımlar? İnsanlara yardım eden yönünüz diğer özelliklerinizi bastırır mı? 
  • Yardımlarınız karşısında aldığınız tepkilerle kendinizi daha değerli, daha iyi bir yerde hisseder misiniz? 

Eğer öyleyse, kurtarıcı rolünde olabilirsiniz. 

Bu ipuçları, hangi rolde olduğunuzu anlamanıza yardımcı olabilir. Ancak, kişi zaman zaman bu üç roller arasında geçiş yapabilir. Önemli olan, bu rollerin farkında olmak ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için gerekli adımları atmaktır. 

Bir insan neden KZK üçgenine düşer? 

Bir insanın Kurban-Zorba-Kurtarıcı Üçgenine düşmesinin birkaç nedeni olabilir: 

Geçmiş Deneyimler ve Modelleme: Geçmişte yaşanan, özellikle 0-7 yaş arasında yaşanan travmatik deneyimler ve/veya ilişkiler, bir kişinin bu üçgenin içine düşmesine neden olabilir. Aile içinde birkaç senaryoyla detaylandırabilirim:   Kendini annesinin aşırı koruyucu davranışları nedeniyle bir kurban olarak gören genç bir erkek çocuğunu düşünelim. Kendini kapasitesinden şüphe duyan çocuk, sempatik annesini kurtarıcısı olarak görür. Çocuğunu korumak için anne, başkalarının kaba olmasını veya onu hayatın risklerine maruz bırakmasını önler, giderek onun sorumluluklarını üstlenir. Bu da, çocuğun kurbanlık rolünü her gün pekiştirmektedir. Bu aile dinamiği içinde, çocuk istemeden de olsa zorbalıkları kendine çeker, çünkü bildiği ilişki biçimi kurban ve kurtarıcı dinamiği üzerinedir. Bir yerde kurban varsa, zorba da olmalıdır. Aksi halde kurbandan söz edemeyiz. Örneğin, okula başladıktan kısa süre sonra, dövülmüş ve zorbalık görmüş bir şekilde eve döner ve annesinden teselli arar. Ancak aldığı bu rahatlama sadece kurbanlık rolünü devam ettirir. Daha sonra babası, oğlunun çekingen biri olacağından korkarak müdahale edebilir. Oğluna kendini savunmayı öğretmeye çalışırken, sözlü, fiziksel veya duygusal baskıya başvurabilir ve bu da annenin oğlunu bu sefer de babasından kurtarma çabalarını artırır. Sonuç olarak, çocuk kurban rolüne daha çok gömülür. Ardından, baba oğlunun durumundan annesini sorumlu tutabilir, bu kez de baba anneye zorbalık yapmaya başlayabilir. Sonunda, çocuk, annesinin kurbanlığını görür ve onun kurtarıcısı rolünü anlar ve onu kurtarmaya çalışır. Bazen de kurban ve zorba arasındaki güç dengesizliğini fark eder ve görünürde güçlü ve değerli olan zorba olduğu için güçsüz olmaktansa zorba olup güçlü olmak daha iyidir diyerek bilinçdışı zorbayla özdeşim kurabilir. Çocuklar, taklit yoluyla öğrenmeye yatkın oldukları için bu psikolojik oyunun kurallarını içselleştirirler. Başka bir senaryoda ise, anne babası arasındaki bozuk ilişki dinamiklerini gören çocuk, bir ebeveyninin kurtarıcısı olmayı kendine misyon edinmiş olabilir. Örneğin, babasını aldatan annesini gören çocuk, babasının kurtarıcısı olmaya çalışıp annesine kötü davranabilir. Ya da annesinin babasının sözel veya fiziksel şiddetine maruz kaldığını gören çocuk, annesinin kurtarıcısı olmayı seçebilir.  

Kurtarıcılar, kurbanlar ve zorbalar tarafından eğitimden geçirilen çocuk, kurban rolüne girdiğinde kendini fedakarlık edilmiş, eleştirilmiş, taciz edilmiş veya dışlanmış hissettiği durumlar yaratmayı öğrenir. Kurtarıcı rolünü aldığında ise, kötü muameleye uğramış insanları hayatına çeker. Zorba rolüne girdiğinde ise, kendisi kötü muamele edebileceği ortamlara girer. Bu öğrenilmiş roller, çeşitli ortamlarda benzer dinamikleri çekmeye başlar ve tanıdık bir model haline gelir.  Unutulmamalıdır ki bu üç rol arası geçişkendir. Bir kişi, bazı ilişkilerinde kurban, bazılarında zorba bazılarında kurtarıcı olabilir ve bu roller eş zamanlı alınabilir. 

Kültürel Aktarımlar veya Aile Dinamikleri: Bazı kültürlerde veya ailelerde, bu tür rollerin belirli bir kabul görmesi veya teşvik edilmesi mümkündür. Bu durumda, bir kişi bu rolleri benimseyebilir ve onları normal veya doğru olarak algılayabilir. Örneğin, Türk kültüründe acı çeken ancak sabırlı olan kadınlara olumlu bir imaj atfedilir. Burada mağdur olmanın ikincil kazançları vardır. Sosyal destek, onaylanma, görülme gibi. Ya da etrafa saldırarak bir şeylerin elde edileceği ya da hayatta kalacağı mesajıyla büyüyen birisi, yetişkin olduğunda zorba rolüne girebilir. Ya da dünyada pek çok kültürde, zayıf kurtarılmaya muhtaç ama çok güzel ve hanım hanımcık bir kadın ve onu kurtaran, yakışıklı ve yüce gönüllü bir adam profili çizen bu rol dağıtımını sinsice aşılayan pek çok masal, film, öykü bulunmaktadır. 

Kurban Zorba Kurtarıcı Üçgeninden Kurtulma Yolları Nelerdir? 

Farkındalık Geliştirme: Hangi roldesiniz ve bu rolün kaynağı ne/kim? 

İlk adım, bu üçgenin dinamiklerini ve içindeki rolünüzü anlamak ve rol ne olursa olsun, o rolün sizin çocukluğunuzdaki bağlantısını bulmak. Kurban rolünüz aktif diyelim. O halde, kendinizi aciz, yetersiz, çaresiz hissettiğiniz yerler var. Bu anları bulup duygusunu boşaltmak. Bunları yaptıkça kurban olma duygunuz çoğunlukla biter ama hala devam ediyorsa, bir kısmı da sizi yetiştiren kişilere ait olabilir. Ve siz de büyürken onların duygularını içselleştirmiş olabilirsiniz.  

Bu durumda, siz çocukken, kurban rolüne giren yani aciz, çaresiz, yetersiz, muhtaç durumda olan biri/leri vardı. Kimlerdi? Bunu araştırmak ve ayrıştırma yapmak. Örneğin, anneanneniz başkalarına muhtaç yaşardı. Onunla biraz bile bağ kurduysanız çocukken, onun bu özelliğini kendi benliğinize eklemeniz muhtemel. Burada muhtaçlık duygusunun anneannenize ait olduğunu ve onun başka biri sizin başka biri olduğunuza dair oto-telkinler vererek ayrıştırma egzersizini yapmanız faydalı olacaktır. Ayrışma egzersizleri ile ilgili detaylı bilgi verdiğim videomu Youtube da bulabilirsiniz.  

Farkındalık Geliştirme 2: Bu rolün size doğrudan ya da dolaylı olarak katkısı ne? 

İkincil kazanç, kişinin genellikle bir rahatsızlık, hastalık veya sorun nedeniyle elde ettiği dolaylı avantajları ifade eder. Bu avantajlar genellikle bilinçdışı bir şekilde gerçekleşir ve kişinin fark etmeden sorunlarını sürdürme veya iyileştirmeme eğiliminde olmasına yol açar. 

Örneğin, işsiz kalan ve bir türlü iş bulamayan birisi dışardan bakıldığında, bu duruma üzülen, çabalayan ama başaramayan, engellenen KURBAN bir yerde dururken, bilinçdışında iş bulmak istemiyor olabilir; işsiz olduğunda çevresinden görülme duygusu, sevgi, şefkat hatta bakım alıyor olabilir. Bu, onun ikincil kazancıdır. Derinde zayıf, aşağıda, çaresiz hisseden ama bunu örterek kendini güçlü, yukarıda hissetmek isteyen birisi, yardım edilecek insanlar bularak, gördün mü aslında o kadar da zayıf değilim bak insanları kurtarıyorum, diye düşünerek KURTARICI rolüne girebilir. Kendi zayıflığını görmek yerine ötekinin zayıflıklarına odaklanarak yeterli, güçlü bir alan yaratır kendine.  

Bu durumda, asıl odaklanılması gereken yer ikincil kazançlardır. Sağlıklı yollardan karşılanmayan ihtiyaçlar ikincil kazançlar olarak karşımıza çıkar.  

Hangi rolde olursanız olun, bunun bana bir yararı olsa, ne olurdu? Diye sorguladığınızda temel ihtiyacınızı fark edebilirsiniz. 

Farkındalık Geliştirme 3: Sizin bu role katkınız ne? Hangi davranışlarınızda insanları provake ediyor olabilirsiniz?

Öğrendiğimiz rol döngüsünde aldığınız rol, kurban olmak ise, zaman zaman etrafımızdakileri bilinçdışı provake ederek bize saldırmalarına teşvik edebiliriz. Alışverişe çıkarız ve bi mimikle, ses tonuyla ya da bakış ile mağazadaki başka bir müşteri ile tartışma çıkarırız. İş yerinde “kazayla” hata yaparız ve çatışma çıkarırız. Hemen kurban rolüne geçer, iş yerinde kötü muameleye maruz kaldığımızdan ya da dışarıdan insanların ne kadar kaba ve kötü olduğundan şikayet etmeye başlarız. 

Ya da, etrafımızdaki insanlara aşırı verici ve yardımsever görünürüz ve yardıma muhtaç kişiler çevremize doluşmaya başlar. Kurtarıcı rolümüzü aktifleştiririz. 

Bu sinyallere dikkat ettikçe, zamanla döngüyü kırmak daha kolay olur.  

Ek olarak:  

*Kurban rolünden çıkmak için: 

Dilinizi değiştirmek: hep beni bulur’u bu seferlik böyle oldu, gelecek sefere bu başıma gelmemesi için hangi adımları atabilirim?’e evirmek önemli. 

Gelen yanıtı eyleme dökmek kurban rolünden çıkmanıza yardımcı olacaktır.  

*Kurtarıcı rolünden çıkmak için:  

İnsanlara yardım önermeden önce kendinize şunları sorun, 

Bu durumda benim bir sorumluluğum var mı? Hayırsa, sizlik bir durum yok demektir. 

Bu kişiye gerçekten yardım etmek istiyor muyum? İkircikli duygu hissediyorsanız, gerçekten yardım etmek istemiyor olabilirsiniz.  

Benden açıkça yardım istendi mi? İstendiyse ve etmek istiyorsanız etmeniz iyi ama etmemeyi tercih etme hakkınız olduğunu da kendinize hatırlatın. 

Kendi hayatınızda nerelerde zorlanıyorsunuz, bunları araştırıp önce kendi kendinize kurtarıcılığı geliştirmek önemli.  

*Zorba rolünden çıkmak için: 

İnsanlara kötü duygu atmadan iletişim kurmayı geliştirmek faydalı olacaktır. Kötü duygu atmaktan kısaca bahsettiğim videomu buraya tıklayarak izleyebilirsiniz. 

Şeyma Koçak

Yorum gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

  1. […] etkileyen bireyler için bir rehber niteliğindedir. Zimberoff, kurban zihniyetini tanımlayarak, mağdur zihniyetinden kurtulmanın yollarını ve sağlıklı bir benlik algısı oluşturmanın adımlarını açıklar. […]